ISO 38500 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ISO 38500 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Haziran 2017 Cuma

ISO/IEC 38500 Bilgi Teknolojileri Yönetişimi Standardı

ISO/IEC 38500 Bilgi Teknolojileri Yönetişimi Standardı
Ali Dinçkan, Gizem Göktaş, BTYÖN Danışmanlık

Yönetişim (Governance) kelimesi ilk kez 1980'lerin sonlarında birleşmiş milletler’in bir raporunda kullanılmıştır. Türkçe’ye yönetim ve iletişim kelimelerinin birleştirilmesinden oluşarak yönetişim şeklinde geçmiştir. Yönetişimin asıl amacı tüm paydaşların yönetimde söz sahibi olması ilkesine dayanır. Bu açıdan ‘Paydaşlarla beraber yönetim’  şeklinde de ifade edilebilir. Yönetişim etkilenen tüm tarafların görüşleri ve çıkarları dikkate alınarak doğru kararların alınması amacını güder.

Başarılı işletmeler bilgi teknolojilerinin faydasını anlar ve bu bilgiyi paylaşlara sağladığı katkıyı arttırmakta kullanır. Bu işletmeler, bir çok iş sürecinin bilgi teknolojilerine kritik düzeyde bağımlı olduğunun, regülatif uyumluluğun öneminin ve riskin etkin yönetiminin faydasının farkındadır. Bilgi teknolojileri yönetişimi alanı ile ilgili zaman içerisinde bir çok standart ve çerçeve yayınlanmıştır. Bu standart ve çerçevelerden en çok bilinenleri ISACA ( Bilgi Sistemleri Denetim ve Kontrol Derneği) ve ITGI (Bilgi Teknolojileri Yönetişim Enstitüsü) tarafından yayınlanan COBIT (Bilgi ve İlgili Teknolojiler İçin Kontrol Hedefleri) çerçevesi ve ISO (Uluslararası Standartlar Organizasyonu) tarafından yayınlanmış ISO/IEC 38500 Bilgi Teknolojilerinin Kurumsal Yönetişimi standardıdır. Bu makalede ISO/IEC 38500 standardının bilgi teknolojilerinin yönetişimi konusuna yaklaşımı ele alınacaktır.

ISO/IEC 38500 standardı İnovasyona önem veren, iş ihtiyaçları ile uyumlu, tanımlanmış sorumluluklar ile hesap verilebilirliğin korunduğu, iş sürekliliği ve sürdürülebilirliğin sağlandığı, efektif kaynak kullanımının olduğu, iyi seviyede paydaş ilişkilerinin bulunduğu ve mevzuata uyumlu BT süreçleri için yönetişim yapısı tarifleyen bir iyi uygulama standardıdır.

Organizasyonların bilgi teknolojilerinden yeterli faydayı elde edememesinin nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
  • Belirsiz sorumluluklar,
  • Şeffaf olmayan yatırımlar,
  • Değerlendirilmeyen gereksinimler,
  • Cezai yaptırımlar,
  • Bağımsız yürütülen yönetim sistemleri,
  • Birçok kez farklı noktalarda tekrar eden işler,
  • Yönetim ile operasyon arasında kopukluk,
  • BT ile iş birimleri arasında iletişimsizlik.

Organizasyonlarda oluşturulacak etkin bir BT yönetişim çerçevesi ile aşağıdaki faydaların elde edilmesi amaçlanmaktadır.
  • İş ihtiyaçlarına yanıt verebilen BT servisleri oluşur,
  • BT servis kalitesi artar,
  • İş ile bilgi teknolojileri daha yakın hale gelir,
  • BT müşteri memnuniyet seviyesi artar,
  • Üretkenlik yüksek seviyelere ulaşır,
  • BT servisleri sürekli iyileşir,
  • BT harcamaları şeffaflaşır ve yatırım geri dönüşü hesap edilebilir,
  • Kullanıcı üretkenliğinin düşmesine sebep olan olay sayıları azalır,
  • Uyum,
  • Sorumluluklar netleşir.

ISO/IEC 38500 standardı içerisinde iyi BT yönetişimi için 6 adet temel ilke açıklanmıştır. Bu ilkeler geneldir ve türlerinden bağımsız olarak bir çok organizasyona uygulanabilir. İlkeler karar almayı desteklemek üzere önerilen davranışları özetler. Standartta her bir ilke için ne yapılması gerektiği açıklanır fakat bu ilkeleri kim, nasıl uygular konusuna işletmeden işletmeye değişebileceği için değinilmez. Organizasyonların yönetim kurullarının bu ilkelerin yerine geirilmesinden sorumlu olduğu belirtilir.

BT Yönetişim İlkeleri
  • İlke 1 – Sorumluluk: Sorumlulukların ve bu sorumlulukların gerektirdiği yetkilerin tanımlı ve atanmış olmasıdır.
  • İlke 2 – Stateji: Kuruluşun stratejisi, iş hedefleri ile BT yeteneklerinin ve planlarının uyumlu olmasıdır.
  • İlke 3 – Edinim: BT edinimlerinin (yatırımlarının) analizler temelinde şeffaf bir şekilde yapılmasıdır. Fayda, maliyet, fırsat ve riskler arasında kısa vadede bir denge tarifler.
  • İlke 4 – Performans: Bilgi teknolojilerinin; iş hedeflerine ulaşmak için yeterli olduğunu, ihtiyaçları karşıladığını ve hizmet kalitesi seviyesini raporlamayı tarifler.
  • İlke 5 – Uyumluluk: Bilgi teknolojileri kullanımının tüm zorunlu mevzuat ve yönetmeliklere uygun olmasıdır. BT politikaları ve uygulamaları açıkça tanımlanmış olmalıdır.
  • İlke 6 – İnsan Davranışı: Süreç dahilindeki bütün bireylerin mevcut ve değişen ihtiyaçlarına, insani davranış ve değerlere uygun politika, prosedür ve uygulamalar oluşturulmasıdır.

 ISO/IEC 38500 standardına göre BT Yönetişim modeli üç ana görev içerir;
  1. Bilgi teknolojilerinin mevcut ve gelecekte ki kullanımını değerlendirme,
  2. İş hedeflerini karşılayan bir bilgi teknolojileri kullanımını sağlamak için gerekli plan ve politikaların hazırlanması ve hayata geçirilmesini yönlendirme,
  3. Politikalara ve planlanan performans seviyelerine uyumu izleme.

Özet olarak BT yönetişim modeli bilgi teknolojilerini değerlendirme (evaluate), yönlendirme (direct) ve izleme (monitor) faaliyetlerinden oluşur.


BT Yönetişimi içerisinde yer alan değerlendirme faaliyeti iş hedefleri, risk iştahı, yetkinlik, ana iş süreçleri, ana BT hizmetleri, düzenleyici taraflar, teknolojik durum, sektör trendleri, dış tehditler, paydaş gereksinimleri gibi konuların değerlendirilmesini içerir. Bu faaliyet kapsamında mevcut durumun tanımı ve iş hedeflerinin analizi gerçekleştirilir.

Yönlendirme faaliyeti kapsamında ise risk, uyum, karar destek mekanizmaları ve iş stratejilerinin çıktılarına dayalı BT stratejilerinin tanımı yapılır. Bu kapsamda değişimin başlatılması için bütçe, yetkinlik gelişim, paydaşların katılımı, standart işler ile projelerin ayrıştırılması, fırsatların değerlendirilmesi, önceliklendirmeleri yapılması gibi işlemler gerçekleştirilir. Son olarak risk, denetim ve yönlendirme komiteleri tanımlanır ve 6 BT yönetişim ilkesi çerçevesinde destek sağlanır.

İzleme faaliyeti kapsamında başarı kriterlerinin tanımı yapılır ve izleme sistemlerinin hayata geçirilmesi sağlanır. Bu kapsamda “Doğru şeyi yapıyor muyuz? İlerliyor muyuz? Nasıl iyileştirebiliriz?” gibi soruların cevapları aranır. Son olarak yönetimin BT hakkında düzenleyici mevzuat ve sözleşme yükümlülükleri ve iç çalışma uygulamaları ile uyumlu olduğundan emin olmak üzere gerekli faaliyetler yerine getirilir.

BT yönetişim modeli içerisinde bulunan değerlendir, yönlendir ve izle yaklaşımı ISO/IEC 38500 standardına her bir BT yönetişim ilkesi için ayrı ayrı tanımlanmıştır.


İlke 1 – Sorumluluk

Değerlendir
BT kabiliyetlerinin bugünkü ve gelecekteki kullanımı konusunda sorumlular atanır.
Sorumluluk, yetki ve yetkinliklerin yeterlilikleri göz önünde bulundurulur.
Genellikle sorumluluk sahipleri, kuruluşun iş hedefleri ve performansından sorumlu iş birimi yöneticileri olurken; bilgi teknolojileri uzmanları tarafından desteklenir

Yönlendir
Yönetişim sorumlusu tarafından, BT stratejilerinin sorumluluk sahiplerince takip edilmesi ve hayata geçirilmesi desteklenir.
Sorumluluk sahiplerinin ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşabilir olması sağlanır.

İzle
İlgili süreçlere dair izleme metotları geliştirilir.
Sorumluluklar onaylanır, bildirilir ve tanımlanır.
Sorumluluk sahiplerinin performansları izlenir. (Örneğin; yönlendirme komitelerine sunulanlar)

İlke 2 – Stateji

Değerlendir
Gelecekteki iş ihtiyaçlarının karşılanması için BT ve iş süreçlerinde gerekli geliştirmeler sağlanır.
Kurum hedefleri, paydaş beklentileri ve iyi uygulamalar dikkate alınarak stratejiler belirlenir.
Risk yönetimi stratejilerin belirlenmesinde göz önünde bulundurulur.

Yönlendir
BT geliştirmeleri ile kurum strateji ve politikalarına uyum sağlanması garanti edilir.
Fırsatlar ve iyileştirmeleri değerlendirebilmek için yenilikçi girişimler desteklenir.

İzle
Hedeflerin başarımı izlenir.
Elde edilen faydalar değerlendirilir.


İlke 3 – Edinim

Değerlendir
Risk ve maliyet dengesine uygun olarak yatırım seçenekleri değerlendirilir.

Yönlendir
BT sistem ve altyapı varlıkları gerekli kabiliyetler ve servislerle birlikte dokümante edilir.
İş gereksinimlerine uygun olarak uygulamalar desteklenir.

İzle
Gereken kabiliyetler dikkate alınarak BT yatırımları izlenir.
Yatırımlarda paydaşlarla aynı yaklaşımda olup olmadıkları izlenir.



İlke 4 – Performans

Değerlendir
İş gereksinimlerinin karşılanması için gerekli kabiliyet ve kapasite değerlendirilir.
Sürdürülen BT operasyonlarında risk değerlendirmesi yapılır.
Bilgi bütünlüğü ve kurumsal bilgi ve yetenekler dahil BT varlıklarının korunması için risk değerlendirmesi yapılır.
BT hedefleri ve yönetişim hedefleri değerlendirilir.

Yönlendir
BT stratejilerinin başarılması için gerekli kaynaklar atanır.
BT’yi yönlendiren iş hedeflerinin güncel ve geçerli olması sağlanır.

İzle
BT’nin etkin kullanımı ve hedeflere uyumu izlenir.



İlke 5 – Uyumluluk

Değerlendir
İç prosedürler, standartlar, profesyonel rehberler ve düzenleyici kuruluşlarca tariflenen gereklilikler takip edilir.
Uyum durumu takip edilir.

Yönlendir
Uyum izleme mekanizmaları geliştirilir.
Kaynakların takibi için atamalar, görevlendirmeler yapılır.
Tüm uygulamaların etik ve yasal olduğu garanti edilir.

İzle
Belirli aralıklarla denetimler ve gözden geçirmeler aracılığıyla uyum izlenir.
Dataların imhası da dahil olmak üzere tüm BT uygulamalarının mevzuata uyumu takip edilir.



İlke 6 – İnsan Davranışı

Değerlendir
BT uygulamalarının birey davranışlarına uyumu değerlendirilir.

Yönlendir
Risk ve fırsatlar da göz önüne alınarak birey davranışlarına uygun BT uygulamaları desteklenir. Uyumun sağlanması ve korunması için çalışmalar yürütülür.

İzle
Çalışma pratikleri ile BT uygulamalarının uyumu izlenir.


Sonuç olarak ISO/IEC 38500 standardı bilgi teknolojilerinin etkin, verimli ve kabul edilebilir kullanımı için ilkeleri ve BT yönetişim modelini tanımlamaktadır. Tanımlanan ilkelerin ve modelin takip edilmesi, organizasyonun üst yönetimine risklerin dengelenmesi ve bilgi teknolojilerinin oluşturduğu fırsatlardan istifade edilmesi için imkan sağlar. BT yönetişimi, organizasyonun tabi olduğu regülatif ve sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin karşılanması konusunda güvence verir. Etkin BT yönetişimi iş hedeflerinin başarılması ve iş hedefleri ile uyumlu BT süreçlerinin oluşması, maliyet şeffaflığı, paydaşlarla etkin iş birliği, maliyetlerin düşmesi ve yapılan yatırımların değere dönüşmesi, iş sürekliliğinin  sağlanması, hizmetlerde ve pazarda yenilikçi bir yaklaşımın ortaya çıkmasına imkan sağlar.